26 Aralık 2008 Cuma

Enflasyon vergisi

(Not: 13 Kasım 2008'de yazıldı. Girişteki tanım kısmen alıntıdır)

Para, parayı basıp piyasaya süren devlet açısından yükümlülük, parayı elinde tutan ve kullanan kurumlar ve kişiler açısından ise bir varlıktır. Enflasyon, paranın satın alma gücünü düşürdüğü için parayı ihraç eden devletin yükümlülüğünü, parayı elde tutanların ise varlığını reel olarak azaltır. Bu anlamı ile enflasyon, gelir elde eden açısından vergi özelliği taşımakta, dolayısıyla vergi gibi satın alma gücünün devlete transferine neden olmaktadır.

Kısacası enflasyon vergisi, elinde para bulunduranların fiyatlardaki artıştan dolayı satın alma güçlerinin enflasyon nisbetinde ellerinden çıkmasıdır.

Enflasyon vergisini daha ziyade düşük gelirli kesim, sabit gelirli çalışanlar ve fiyatı doğru belirleyemeyenler öder.

Düşük gelirli kesim parayı faiz ve benzeri finansal araçlara yatıramayıp yalnızca harcamalarında kullandığından dolayı fiyatlardaki genel bir artış (enflasyon) doğrudan düşük gelirliyi etkiler. Oysa yüksek gelirli kesimin elindeki para enflasyona paralel olarak finansal araçların nominal getirisinin artmasıyla değerini korur. Böylelikle enflasyon vergisi pek yüksek gelirliyi vurmaz.
Sabit gelirli kişiler, örneğin memurlar ve işçiler (genelde aynı zamanda düşük gelirli grubuna dahildirler ayrıca), yaptıkları iş sözleşmelerinde yazan parayı her ay elde ederler ancak iş parayı harcama tarafına geldiğinde mal ve hizmet fiyatlarını bağlayan herhangi bir şey yoktur. Bu nedenle enflasyonda bu kişilerin gelirleri artmaz, giderleri artar. Maaşlar eşel-mobil sistemi gibi birebir enflasyona endeksli değilse sabit gelirliler enflasyon vergisinden birebir nasibini alırlar.

Fiyatları doğru belirleyemeyenler enflasyon vergisine maruz kalır. Gelecekte belli bir periyoda yönelik sonuç doğuracak her türü sözleşme yapanlar enflasyon vergisi ödeme ihtimali ile karşı karşıyadır. Örneğin, iş sözleşmesi yapan bir işçi belli bir aylık ücret üzerinden işverenle anlaşır, bankaya para yatırıp mevduat hesabı açtıran bir kişi gelecekte belli bir tutarda faiz almak üzere bankayla anlaşır, kira sözleşmesi yapan bir ev sahibi sözleşmede yazan kira tutarını her ay almak üzere kiracısıyla anlaşır. Elbette ki bu anlaşmalar yapılırken taraflar gelecekte eflasyon olgusunu da dikkate alırlar ve fiyatı ona göre belirlerler. Buna rağmen enflasyon bu anlaşmaları yapan kişilerin bekledğinden yüksek olursa işçinin elde ettiği ücret, mudinin elde ettiğ faiz geliri, evsahibinin elde ettiği kira geliri reel olarak elde etmeyi umduklarının altında kalır. Böylece enflasyonu yanlış fiyatlayanlar enflasyon vergisine maruz kalır.

Enflasyon gelecekte elde edilecek gelirler konusunda her daim dikkate alınmalıdır. Bundan 10-15 sene önce bankalar yıllık %100 faiz veriyorlardı şimdi ise %15 veriyorlar buna göre eskiden bankaya para yatırmak daha mı karlıydı? Ya da o zamanlar ücretler yılda %50 artıyordu şimdi %10 artıyor, eskiden patronlar maaşlara daha mı iyi zamlar yapıyorlardı da 5-6 senedir ekonomi bozuldu, piyasanın tadı tuzu yok diye az zam yapıyorlar?

MD

Hiç yorum yok: