Dün bazı gazetelerde çıkan bir habere göre ülkemizde var olan Yatırım Ortamını İyileştirme Kurulu adlı bir kurul ile çeşitli büyük işyeri sahipleri bir çalışma yapmış ve sonucunda kıdem tazminatlarını yarıya indirilmesi önerilmiş.
Kıdem tazminatı, bir kişinin çalıştığı işyeri tarafından işten çıkarılması halinde o kişiye ödenen bir tazminat. Eğer birini işten çıkaracaksanız çalıştığı yıl sayısı kadar maaşını o kişiye ödemek durumundasınız. Örneğin 12 yıllık çalışansınız, işten çıktığınız zamanda aylık maaşınız da 2,000 lira. Bu durumda patronunuzun sizi işten çıkarabilmesi için size 12x2 = 24 bin lira tazminat ödemeyi göze alması gerekiyor. Tabi bu Sosyal Güvenlik Kurumu’na kayıtlı olmanız halinde geçerli. Halk arasındaki tabirle SSK’nız yoksa böyle bir hakkınız da yok. Eğer işyeriniz size SSK yapmıyor da kayıtdışı (kaçak) çalıştırıyorsa ne ucuza ilaç alabilir ne doktora gidebilir, ne emekli olabilir ne de kıdem tazminatı alabilirsiniz. Neyse konuyu dağıtmayayım.
Görüldüğü gibi kıdem tazminatı işçiyi özellikle de belli bir süredir çalışanları koruyan, işten çıkarmaları zorlaştıran bir düzenleme. Ekonomide yarattığı iki temel etki var.
Bunlardan ilki ülkedeki ücretleri arttırması ancak istihdamı düşürmesi. Kıdem tazminatı istihdamla orantılı olan ve işverenlerin üzerine binen bir yük olduğundan azaltılması durumunda işgücü maliyetinde bir düşüş yaşanır. Bunun yanında işçi çıkarmak kolaylaşacağından çalışanlar işlerini kaybetme korkusu ile daha düşük ücretlere razı olurlar. Böylece adam çalıştırmanın hem kesintisi hem de ücreti düştüğünden firmalar daha fazla kişi çalıştırırlar. Bu belki çalışanlarda bir refah kaybı yaratır ama en nihayetinde işsiz insan sayısını azaltacağından olumlu bir durum olarak değerlendirilebilir. Burada önemli bir nokta da oluşacak istihdam artışının kalıcı bir artış olmasıdır. Mesela ekonominin canlanmasına bağlı istihdam artışı bir gün ekonomi daralma dönemine girince tersine dönebiliyor, zira istihdamı arttıran güç ekonomide meydana gelen geçici değişmeler. Oysa kıdem tazminatının düşürülmesi gibi bir durumda bu değişim kalıcı olduğundan oluşacak istihdam artışı da kalıcı olur. Daha teknik bir deyişle yapısal (doğal) işsizlikte bir azalma meydana gelir.
İkinci etki ise ekonomide kayıtdışı istihdamın bir kısmının kayıtlı istihdama geçmesidir. Örneğin bir ülkede devlet adam atmayı imkânsızlaştırıcı düzenlemeler yapsa ya da firmalardan çalıştırdıkları işçi başına astronomik vergiler alsa ne olur? Ne olacak ülkede tek bir kişi bile kayıtlı çalışamaz, çünkü hiçbir firma kayıtlı işçi çalıştırmaz. Kayıtlı çalıştırmak hiç akıl karı değildir çünkü herkes kaçak çalışır. Bu düzenlemeler ya da kesintiler ne kadar yumuşarsa kayıtlı işçi çalıştırmak da ona göre olağanlaşır. Bu açıdan kıdem tazminatında ortaya çıkacak bir düşüş bazı firmaların kaçak çalıştırdıkları kişileri kayıtlı çalıştırmalarına yol açabilecektir.
Bu noktada gözden kaçırılmaması gereken bir nokta da ülkedeki istihdamın genel yapısıdır. Eğer ülkede hemen herkes kayıtdışı çalışıyorsa yukarıda saydığım ilk etki oluşmaz. Çünkü kıdem tazminatı düşük de olsa yüksek de olsa kaçak çalışana sıfırdır. Bizim ülkemizde kayıtdışının çok yaygın olduğu dikkate alındığında bu kanaldan istihdama sınırlı bir etki oluşacağını söyleyebiliriz.
Sonuç olarak bu düzenlemenin olması durumunda firmaların işgücü maliyetlerinin düşmesi, kayıtdşının azalması ve istihdamın artması ekonominin geneli (makro ekonomi) açısından oldukça iyi şeylerken ücretlerin düşmesi ve iş güvencesinin azalması tek tek bizlerin açısından yani bireylerin ekonomisi (mikro ekonomi) açısından pek de sevindirici sayılmaz.
Ben şahsen;
- Eğer çalışanların gelirlerinin düşmesi çalışmayanların da işe girerek bir şeyler kazanmaya başlaması sonucunda gelir uçurumu kapanacaksa,
- Düşen maliyetler ve artan işgücü sonucunda ülkemizin üretim kapasitesi büyüyecekse, daha çok üretebileceksek,
- İş kaybetme korkusu ve işyerlerinin ortalama işçi değiştirme sayısındaki artış sonucunda çalışanların verimliliği çok düşmeyecekse (bir başka deyişle, istihdam artışı verimlilik düşüşünden fazla olacaksa)
halihazırdaki gelirimin bir miktar düşmesine razı olabilir, kıdem tazminatımın yarısından vazgeçebilirim. Ayrıca işimi kaybetme korkusu duyarsam muhtemelen işime daha sıkı sarılırım.
Acaba hangi etkiler diğerlerine daha baskın bekleyip göreceğiz. Daha da öncesinde acaba böyle bir düzenleme yapılabilecek mi? Bunu da sendikalar, işverenler ve devletin karşılıklı hamleleri belirleyecek.
MD
Söz konusu haberi aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz: